A MURDER STORY / Bölüm 7: JANGAN'IN KUŞATILMASI!
...Etrafta dolaşan bir sürü kırmızı nickli adama herkes birden bakakaldı. Agwe, sadece olduğu yere çakılmış, yavaş yavaş çiseleyen yağmurun altında anlamsızca duran gözlerini açamamıştı bile... Her tarafta, evet her tarafta bir uğultu kopuyordu; hiç kimse ne olduğunu anlayamıyordu. Kimisi yere düşüyor, kimisi ise bu büyük kızıl orduya karşı göğüs göğüse savaşıyordu... Arka kapıdan birden önlerine atlayan hunterlar, murderları iyice şaşırtmıştı. Birkaç dakikaya kalmadan arkalarını da kuşattılar. Herkes, bütün East Gate'in bu çıldırmış, uğultulu kalabalığına katılıyor, murderları öldürmek için seferber oluyorlardı sanki... Ama bu kızıl ordunun unuttuğu bir şey vardı...
- Ahahaha, bu bir tuzak Agwe!
- Haydi, bu hayvanları avlayalım!
- ...
Agwe, gözlerini çevreleyen yağmura, ardında haince süzülen yağmurda sararmış gölgelere baktı. Okunu iyice kavradıktan sonra karşısında duran hunterlara:
- ALAYINA ŞALGAM SUYU!!!
- KIRIN LAAAN!
- Bre koman, yoldaşlar! Kırın hunterları!
- AHAHAHAHAHAHA!!!!
Birden herkes ayaklandı. İşte bu resmen bir savaştı artık! Hiç kimse yerinde duramıyordu, kapılardan yağmur gibi akın akın gelen hunterlar ve diğer Ronin’in adamları, ellerindeki yaylarıyla sanki onları ablukaya almaya çalışıyordu. Savaş artık kaçınılmazdı; murderlar East Gate'den çıkmaya çalışan bütün herkesi anında yere indiriyorlardı. Agwe ise hunterların arasında 3-5 kişi ile dayanmaya çalışıyordu! Fakat bu dayanma, bir o kadar cesaretli ama bir o kadar da umutsuzdu artık! Yüzünden süzülen ve sanki onunla allya eden yağmur damlaları gözlerinden süzülerek, sanki gözlerinde artık paslanmaya yüz tutmuş umuduyla birlikte yere akıyordu usulca... Ronin'i aramalıydı. Çıktı birden kendini adamların arasında öyle bir attı ki arkasından ona atılan okları hissetmedi bile. Ronin'i gördü. Evet, işte kaçıyordu! Onu izlemeliydi! Ama arkadaşlarını burada bırakıp gidemezdi! Birden arkasında duyduğu bir ses ile artık iyice umutlandı:
- Sen GİT kardeş! Bizim merak etme!
- South Gate! Hunterlar South Gate'den geliyorlar!
- Kimseyi içeriye sokmayın! Traderleri bile!
- Buraya gelin! Bu kapıdan girmeye çalışıyorlar!
- RONİN!
Ronin... İşte yine kaçıyordu! Agwe artık gerçekten bu düşünceleri, bu bilinmeyen bulmacaları artık fırlatıp atmak istiyordu beyninden... Ama artık yapılacak bir şey yoktu! Yağmuru önüne aldı ve bu kaçan, korkak adamı takibe koyuldu... Arkasından Cold status atıyor fakat adam geri dönmüyordu! Zaten Agwe de bunu bekliyordu! Çünkü geri dönse onu tek bir vuruşta yere serebilirdi... Ronin hızla koşuyor, arkasında bıraktığı adamlara bile bakmıyordu. Agwe birden arkasına doğru baktığında, onu takip edenlerin olduğunu gördü. Ama bunların hepsinin elinde de glavie vardı... Arayı açmalıydı! Arkadan gelen müziğin sesi, yağmurun sesiyle karışıyor ve murderların çaresiz haykırışlarıyla kulaklarına alaycı bir biçimde vuruyordu! Arkasını döndü... Kendine doğru gelen adamlara baktı... Ronin de durmuştu! Agwe'ye son West Gate'in kapısından gülerek baktıktan sonra:
- Aahaha, ölüme mahkumsun, aptal! Gerçekten korkaksın!
- KAPALI ÇENE, KADIN!
- Kaybeden! Neden beni takip ediyorsun?!
Ronin, West Gate'in uzun, sarı, meçhul duvarlarına baktıktan sonra, yağmurun aşındırdığı duvarları tekrar gezdirdi gözünde! Fark etmemişti! Evet... Yağmur örtmüştü belki ama titreyen West Gate'in duvarlarında çınlayan bir uğultu ile irkildi... Artık oda MURDER'dı!
- Burada ne yapıyorsun... Ben bir murder'ım! (Noooluo lan?! Murder olmuşum!)
Tekrar West Gate'e gözlerini çevirdi... Birden gözlerini gökyüzüne doğru uzanan, geniş duvarlara doğru uzattığında, ona doğru gelen biçimsiz ama büyük bir kalabalığı fark etti:
Evet... Birden her taraf yeni başlayanlarla dolmuş, bütün bu newbie'ler Ronin'in üzerine atlamıştı! Bu o kadar büyük bir kalabalıktı ki Ronin ne yapacağını şaşırmıştı:
- Nereye kaçtığını sanıyorsun lan sen! Şerefsiz!
- Gebertin lan! Türkleri ezmenin ne olduğunu gösterin lavuğa!
Ronin, üzerindeki 10-15 level itemlerle, ellerindeki 16 lvl bowlar ve merciless snake spear'larla durdurmaya çalışan çaresiz, ancak anca 3-5 damage işleyen bu gruba sadece bakıyordu. Her tarafını çeviren ve onu oyalamaya çalışan bu adamlar Agwe'ye bir yardım olsun diye üzerinde hiçbir koruması olmayan itemleriyle delicesine saldırıyordu! Kimisi Ronin'e cold fırlatıyor, kimisi vücudunu okuyor, kimisi ise mızraklarıyla yolunu kesmeye çalışıyordu! Agwe bu kalabalığı buradan dağıtmalıydı... Evet, ona yardım ediyorlardı! Ama hepsi ölebilirdi! Arkasına baktı! Birden West Gate'den çıkan bir hunter grubu ile karşılaştı. Arkasından da geliyorlardı... Yapacak bir şey yoktu! Bir önündeki adamı çaresizce durdurmaya çalışan newbie'lere, bir de hemen sağındaki, ona doğru gelmeye çalışan hunterlara ve kapıdan çıkan hunterlara baktı! Durdu! Newbie'lere PK yapılamazdı... Evet, bunu yaşamıştı! İşte bu onun için bir şanstı! Newbie'ler onları oyalarken o da hunter'lar ile savaşabilirdi... Ama ne ile?! Elindeki bu 24 lvl Horseman Bow ile mi... İşte artık başlıyordu! Hunter'lar ona doğru iyice yaklaştılar... Agwe, newbie'lere bakarak:
- Dayanın kardeşlerim! Şu hunter'ların hepsini keseyim! Sakın Ronin'i bırakmayın!
- Sen bizi merak etme kardeş! Biz hallederiz Ronin'i!
- ...
- CATCH AGWE! CATCH HİM!
Agwe kendisine doğru gelmekte olan gruba doğru bir Autumn With Flame fırlattı. Hemen arkasında bir hunter belirmişti bile, ardına ardına Agwe'ye Arrow Combo atıyordu! Agwe bu adama bakmıyordu bile... Adam Fire damage ile çakıyordu ve üzerine gelen bir Cold Status belki buradaki bütün direnişi bitirebilirdi! Arkasındaki kapıdan çıkan adamlar onu daha yeni görmüş ve yaylarını delicesine çekmiş ona doğru fırlatıyorlardı oklarını! Agwe ilerleyemiyordu... Olduğu yerde duruyordu! Arkasında savaşan newbie'lere ve hemen ilerisinde kapıları tutan murder arkadaşlarına bakıyordu sadece... Üzerine gelen bir Anti Devil Bow, HP'sini sıfıra çekmişti resmen! Ama ayakta durmalıydı! Çakırcalı'nın ona verdiği 370 HP potlarını skill barına koydu! Bu son çaresiydi! Hunter'lar durmadan ok yağmuruna tutuluyordu! Artık bunu bitirmeliydi! Berserker Gauge'inin dolmuş olduğunu fark etti! Kıpırdamasa bile bununla onları geriye murder'ların olduğu tarafa doğru kovalayabilirdi... Ama peki Ronin?! O tarafa doğru kaçarsa Ronin'i kaçırırdı! Durdu... Elleri bilinçsizce skill'lere basıyor, ne yaptığını anlayamıyordu! Birden ekranı dolduran kızıl, çıldırmış bir karakterle göz göze geldi!
...Berserker Gauge...
...1972 //Critical HIT//...
Yürüdü... Ronin bekleyebilirdi! Onunla bir kere daha karşılaşacağını adı gibi biliyordu! Üzerine doğru gelen hunter'lara doğru Anti Devil Wave fırlattı... Critical Hit vurdu! İşte bu güzeldi! Arkasında gelen 3 adam şimdi onu kovalam
