Foruma hoş geldin 👋, Ziyaretçi

Forum içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için foruma kayıt olmalı ya da giriş yapmalısınız. Foruma üye olmak tamamen ücretsizdir.

Rehber Silkroad online Hikaye [Kısım 2]

Rehber

zody

King
Moderatör
Katılım
19 Tem 2024
Mesajlar
1,401
Tepkime puanı
21
Puanları
0
Bir Cinayet Hikayesi Bölüm: 2

Kızıl Şarkı...​

...Birden ne olduğunu anlamadan irkiliverdi... Karşısında ona doğru gelen biri mızraklı, diğer iki adam ise okçuydu ve hızla yaklaşıyorlardı! Nick'i dikkatini çekti... Bu daha demin gördüğü adamın nick'ine çok benziyordu... (?) Ne oluyordu böyle... Hiç panik yapmadan sadece auto potunu kontrol etti; ne mana ne de health potlarının sayısına bakmıştı... Birden yanında kopan bir sesle karşısındaki adamlara bakakaldı, ürkerek:

  • YOU BASTARD, HE KILLED MY FRIEND! KILL HIM!
Kaçmayı aklından geçirdi... Hayır, kaçmamalıydı! Okunu hazırladı, ne olursa olsun savaşmalıydı... Yağmur hâlâ delicesine bulutların arasından geçip üzerine yağıyor, o hâlâ ne olduğunu anlayamıyordu... Durdu... Belki bir şey soracaklar diye bekledi... Ama böyle olmayacağını da biliyordu! Ne olduğunu anlamadan, sivri, kana bulanmış bir kılıcı vücudunda hissetti...

  • Hasss...
Çıldırmışçasına pot basmaya başladı... İleriye doğru baktı, diğer okçular ona iyice yaklaşmışlardı! Onlar gelmeden bu adamdan kurtulmalıydı... Ice kullanarak adamı kilitledi ama bu işe yaramıyordu... Öleceğini bildiği halde geri geri kaçmaya başladı... Oyuna bu anda yağdırdığı küfürler ve ne olduğunu anlamadan karakterine verdiği emirler, her defasında gözlerinin önüne geçen yağmura bakarak sadece üç kelime haykırdı, böğüren, kıvılcımlı gökyüzüne doğru:

  • ALAYINIZA ŞALGAM SUYU!!!
...cold status...

  • Aahhh I'm cured.... cured...
Bir darbe ardından... Bir arrow combo indirdi adamın üzerine, sadece mana basıyor, health işini bilgisayara bırakıyordu... Saldıran adam iyice yorgun düşmüş, afallamıştı. Birden ekranın sağ üst köşesinde beliren bir ikon ve kulaklarını çınlatan derin bir inlemeyle irkildi!

  • Hay itemler yanıyor! Allah kahretsin!
Biraz daha geri çekildi, uzaktan adama bir cold wave ardından bir arrow combo ile iyice zayıflattı! Diğer okçular ona saldırmaya başlamışlardı... Derken swordsman geldiği yere doğru, yağmuru gözlerinin içine alarak, rüzgarıyla geri çekilmeye başladı:

  • Aa RUN! This man too strong... SHIT!
Okçulardan biri üzerine doğru bir anti bow missile yolladı... Canını çok yakmıştı, "7 lvl falan olmalı" diye geçirdi içinden ümitsizliğine kızarak! Geri kaçtı, demon soul arrow'u denemeliydi, bu skill onun atış mesafesini güçlendiriyordu... Swordsman’ın artık iyice uzaklaştığını kanaat getirdikten sonra elindeki bow'a son bir sert çekiş ile iyice asıldı...

  • ALIN ULAN ALIN!
...Critical HIT!... /670/

Autum with flame critical hit vurmuştu! "Gösteri bu mudur, budur" diye bağırdı yağan yağmura haykırarak sonuk gözleriyle! Ardından bir anti bow missile ile adamın işini bitirdi...

Şimdi tek bir kişi ile karşı karşıyaydı... Adam bir süre onu kesti! Bakıştılar... Adamın hiddet dolu duruşu ardından tek iki kelime çıktı onu işini bitirecek:

  • DIE YOU MURDER!
  • I NEVER DIE FOOL! TAKE THIS!
Bow'unu iyice gerdi ondan önce davrandı... Üç kere arrow combo! Critical yok! Bir autum flame! Critical yok... Bekledi, adam birden cold status aldı... Son bir atışı kalmıştı artık!

  • Ula siz mi bana yeticeksiniz ulan! Şerefsizler!
.....Yerinde gitmeyen bir şeyler vardı! Inventory'i kontrol etti... Tahmin ettiği kötü şansızlığı onu yeniden burada bulmuştu işte!

...insufficient arrow...

  • ...
  • KILL ME!
  • TAKE THIS FOOL!
  • ...
Birden yanındaki uzun, büyük gövdeli, soluk ağaca saplanan bir ok ve karşısındaki adamın yere serilmesiyle aniden garip bir korkuya kapıldı...

  • Bu da kim lan?!
  • ...
Karşındaki belirsiz sislerin ardından, parlak, kalın zırhıyla bir adam beliverdi birden... İstemeden geri adım attı! Bu da kimdi böyle?! Hayatını kurtarmıştı! Yanına yaklaşınca onun da üzerinde yağmurda gururla parlayan kırmızı bir yazısı olduğunu fark etti:

  • What are you doing here, man?! (Ne yapıyorsun burada bilader?!)
  • Eeem... I'm only having a PK! These fools attacked me... (Baba valla sadece PK yaptım! Sonra bu lavuklar geldi saldırdı bana)
  • You are a murder now! (Hafız murder olmuşun valla!)
  • What?! What is this?! (Nasıl lan... şimdi?!)
  • You killed somebody and won a red nick, man! (Lan olm öldürürsen milleti basarlar işte böyle kırmızıyı)
  • I see, you too (Eheu lan bana diyorsun ama sende de var hafız)
  • ^^ Yes, me too...
  • ...
  • What's your name?! (İsim, nam fln var mı hocam?!)
  • Nevermind... (Salla bilader)
  • ...
  • I'm living alone every day... nothing... this is my story in this game! And your story maybe now started! (Ben yalnızların adamıyım bilader... salla... bu benim hikayemdir... ağır adamımdır kusura bakma! Belki senin hikayen de benim gibi olur! Başlıyorsun...)
  • Hmm... I don't understand! Tell me more, please. (Hacım anlamadım ne diyorsun ya)
  • Don't bother me! I need to go! Hunters are following me. (Lan git işine işim var! Hunter'lar peşimde zaten)
  • ...
Gerçekten hayretler içindeydi... Adam uzaklaşmaya başladı! Biraz durdu... Onu takip etmek istedi birden! Inventory'i hızlıca açtı! Atını yerleştirdi! Bir iki büyü yaptıktan sonra, kesik kesik yağan yağmurun ardında yavaşça yürüyen adama baktı...

...Murder status doesn't allow the use of transport...

  • Bu ne lan?! At da kullanamıyoruz! Süper iş valla hacım!
İyice kafası karışmıştı... Farklı günü gerçekten farklı geçiyordu! İçinde keşke PK yapmasaydım diye geçirse de artık çok geçti! Adamı çiseleyen yağmurun derin gölgelerine saklanarak gizlice izliyordu... 2-3 dakika sonra adam birden durdu! Ve arkasını dönerek:

  • This is RULE one: A murder every time running alone! (Bu kural bir: Bir katil her zaman yalnız koşar!)
  • ...
  • Stop following me! Now go out! (Beni izlemeyi kes! GİT!)
  • Man, I want to learn more! Please tell me more! What is this?!
  • Ohhh... This is RULE TWO: A murder never trusts anybody! (Bu kural iki: Bir katil asla kimseye güvenmez!)
Artık Agwe'nin sabrı iyice tükenmişti! Yağmurun delice yağıp gökleri saran bulutlardan çıkıp çimenleri, taşları uğuldatması kesilmişti... Biraz bekledikten sonra:

  • Fight me! (Kapış lan benimle, gel)
Adam birden bire şaşırdı... Durdu! O da murderdı! Agwe'ye doğru yavaşça ilerledi:

  • Oww, go out! n00b! (Git işine, ezik!)
İşte siniri artık iyice taşmıştı... Skillerine RUSH'ı koyarak adama hiddetle bir hareket yaptıktan sonra:

  • I'M NOT A N00B! FIGHT ME!...
  • Okay, you want! (Tamam, bunu sen istedin!)
İki murder, büyük bir ağacın yanında geçti! İkisi de archerdı! Mesafelerini aldılar! Yağmur artık uğuldamıyor, sadece rüzgar esiyordu sararmış çimenlerin kurumuş uçlarında... Nereden geldiğini anlamadığı bir rüzgar yavaşça suratını okşadı, fısıldayarak ince kulaklarına... Gölgelerden çıkan karaltılar, sinirli bir tavırla silahına vurdu... Beklediler! İki katil karşı karşıyaydı... Adam ürkek bir tavır [devam edecek
 

Bu konuyu görüntüleyenler

Tema özelleştirme sistemi

Bu menüden forum temasının bazı alanlarını kendinize özel olarak düzenleye bilirsiniz.

Zevkine göre renk kombinasyonunu belirle

Tam ekran yada dar ekran

Temanızın gövde büyüklüğünü sevkiniz, ihtiyacınıza göre dar yada geniş olarak kulana bilirsiniz.

Sidebar blogunu kapat/aç

Forumun kalabalığında kurtulmak için sidebar (kenar çubuğunu) açıp/kapatarak gereksiz kalabalıklardan kurtula bilirsiniz.

Yapışkan sidebar kapat/aç

Yapışkan sidebar ile sidebar alanını daha hızlı ve verimli kullanabilirsiniz.

Radius aç/kapat

Blok köşelerinde bulunan kıvrımları kapat/aç bu şekilde tarzını yansıt.

Foruma hoş geldin 👋, Ziyaretçi

Forum içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için foruma kayıt olmalı ya da giriş yapmalısınız. Foruma üye olmak tamamen ücretsizdir.